Ülke olarak, ekonomide büyük bir sınav verdiğimiz bu dönemde satışların olmayışından yakınmaya devam etsek de diğer bir yandan maliyetler hız kesmeden artmaya devam etmekte. Bakanlar kurulu tarafından resmi gazetede yayınlanan 2019 inşaat maliyetleri, 2018’e kıyasla %23’lük bir artış göstermektedir. Söz konusu maliyetlerin artışını, İnşaat Maliyeti Hesaplama aracını kullanarak basitçe yapabilirsiniz.

Mevduat faizlerinin halen cazip olması, bireylerin paralarını piyasaya aktarmaktan ziyade bankada tutmayı tercih ettiklerini gösteriyor. Fakat, burada çok önemli bir noktaya örnek vererek değinmek isterim;

Kadıköy’de 7 katlık 2.000 metrekare inşaat alanı olan bir projede, maliyeti Hesaplat.net sitesinin hesaplama aracını kullanarak 2019 yılına ait hesapladığımızda 2.540.000 TL bulmaktayız. Buna mimari giderler, belediye harç ve sait giderleri eklediğimizde yaklaşık 2.750.000 TL’lik bir proje bütçesi ile karşı karşıya kalıyoruz. Müteahhittin bu işten elde edeceği kâr oranına gelirsek, bankalar %20’lerde mevduat faiz getirisi verirken kârın minimum %30 olması gerektiğini söyleyebiliriz. Çünkü, müteahhit parasını riske edecekse, bankadan daha mantıklı bir kâr oranı kazanması gerekir.
Sonuç olarak, müteahhit 3.575.000 TL’lik bir ciro elde etmek durumundadır.
Şimdi olayın diğer boyutuna gelelim, 78 m2 net dairelerin kadıköy’ün ortalama bir yerinde satış değeri 550.000 TL olarak emlak endeksleri belirtmektedir.

3.575.000 / 550.000 = 6.5 daire adedi müteahhittin alması gerekir. 14 dairenin 7.5 dairesi kat maliklerine, 6.5 dairesi Müteahhitte yani; %54 – %46 ‘lık bir oran olması gerekir. Bu oranları kabul eden bir kat malike günümüz şartlarında arsalarını müteahhitte verebilirler. Aksi takdirde, ya para takviyesi yaparak oranın yükselmesini veya piyasanın düzelmesini beklemelilerdir.

Unutmayın ki, elinizi taşın altına koymanız her zaman doğru olacaktır. Çünkü eski binalar, şiddetli bir deprem neticesinde herkes için mezar yerleridir.

Temennimiz her iki taraf için, şartların adil ve kârlı olduğu bir piyasaya kavuşmaktır.